Gene düşmüştü kafasına yeni eskiler. Üzerine giyecek iki metre
kumaş bile olmamasına aldırış etmeden sakladı o pantolonu. Diğer
çocuklar topladıkları şeker sayısı ile yarışırken,
bizimki pantolonu sayesinde soğukla oynuyordu.
Semte göre değişen camiler takım elbiseli şeyler kustu o sabah.
Tanrı kalite seviyordu.
Tırnak kontrolü için sabahın köründe kalkıp caminin yolunu tutan
erkeklerin arasında, kolları olmayanlar hiç mi
yabancılık çekmiyordu acaba. Ellerinde yiyeceklerle önünden
geçtikleri dilencilere dua bağışı yaptıkları için vicdanları
tavan yapan "broker"lar... Hayat güzel. Çay molası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder